Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde yapılan liderler görüşmesinde Rum tarafının ortaya koyduğu tavrın müzakereye ve adadaki sürece bakış açısının ne kadar barışçıl olmadığına vurgu yaparak “Üstelik Rum parlamentosunun kabul ettiği “Enosis” kararı Türkiye ve Kıbrıs Türkü için kabul edilemez bir karardır.” dedi.
G20 Dışişleri Bakanları Heyetlerarası Toplantısı”ndan sonra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson arasında yapılan görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, görüşmede geçen dönemin hatalarını açıkça gündeme getirdiklerini, YPG’ye verilen desteğin Türkiye’nin güvenini sarsması ve bu tür bir desteğin hem kendileri hem de Suriye için ne kadar tehlikeli olduğunu ateşleme oynanmaması gerektiği yetkili kişilere birinci ağızdan aktardıklarını dile getirdi.
Vatan haini Fetullahçı Terör Örğütü Liderinin de teslim edilmesi için üst düzey görüşmelerin yapıldığını belirten bakan;
“Önümüzdeki süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump’ı bir araya getireceğiz ki bir yol haritamız olsun. Şu andaki yönetim de geçen dönemki hatalarının farkında. Bunları nasıl düzeltiriz, daha etkili stratejiler nasıl belirleriz, bu konularda çalışmaya devam edeceğiz. O bakımdan verimli bir görüşme oldu. Bugün akşam üstü de Lavrov ile bir görüşmemiz olacak. Suriye, siyasi müzakereler, Astana sonrası neler yapacağız. ikili ilişkiler; bunları da Lavrov’la görüşeceğiz. Burada aşağı yukarı 35 ikili görüşmemiz olacak ve bunların hepsi de hemen hemen geldi ki son dönemde Türkiye’ye yönelik ciddi bir ilginin olduğunu görüyoruz.”
Kıbrıs’ın Yıllardır Süren Sorunu
Bakan Çavuşoğlu, “İstemiyorlarsa Kendileri Bilir”
“Bu esasen Rum tarafının müzakereye ve adadaki sürece bakış açısını gösteriyor. Üstelik Rum parlamentosunun kabul ettiği Enosis kararı Türkiye ve Kıbrıs Türkü için kabul edilemez bir karardır. Bu kriz bugün Anastasiadis’in masadan kalkmasıyla başlamadı, bu kararın meclis tarafından kabul edilmesiyle başladı. Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasını hala görüşüyorlar, karar kabul ediyorlar. Yani emellerinden vazgeçmemişler. Diğer taraftan Türkiye’nin garantisine ve güvenlik konularına artık ihtiyaç yok.
Siz bir taraftan Enosis’i istiyorsunuz, diğer taraftan Türkiye’nin garantisini kaldıralım diyorsunuz. Bunların gerçek niyeti bu yaklaşımlarla ortaya çıkmıştır. Bu konularda Kıbrıs Türk tarafının ve Türkiye’nin ne kadar haklı olduğunu kendileri ortaya koydular. Biz bugüne kadar hep yapıcı bir tutum sergiledik. Ne istediğimizi biliyoruz, ne istemediğimizi de biliyoruz. Net bir şekilde kaprissiz kompleksiz kendine güvenen bir devlet gibi güçlü bir ülke gibi net toplantılarda ortaya koyuyoruz. Aynı tutumu Kıbrıs Türk heyetinin de sergilediğini görüyoruz. Böyle olunca da işte Rum tarafı masadan kaçıyor. Müzakere istiyorlarsa o masaya döneceklerdir, istemiyorlarsa da kendileri bilir. Artık bir daha da böyle bir müzakere olmaz, gereğini yaparız.”