Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları...
* Şişecam ülkemizin en prestijli markalarından biridir. 4 kıtada 14 ülkede üretim yapan Şişecam küresel bir oyuncudur. 12 bin kişiye istihdam sağlarken, 86 yıldır artan pazar payı firmamızın sağlıklı büyümeye verdiği önemi gösteriyor.
* Polatlı Üretim Tesisi Şişecam küresel vizyonunun yeni halkasını oluşturuyor. 1 milyarlık bu ilave yatırımla düz cam kapasitesini 2 milyon tona çıkardı. 540 bin tonluk hacmiyle Avrupa'nın en büyük düz cam üretim tesisidir. Cama dayalı ürünlerin inşaattan otomotive her alanda kullanımının yaygınlaştığı düşünüldüğünde ülkemiz ekonomisi için taşıdığı önem daha iyi anlaşılacaktır.
* Biz her stratejik üründe olduğu gibi bunda da talebin kendi iç piyasasında karşılanmasını arzu ediyoruz. Şişecam'ın güçlü kapasitesiyle bu eksiği gidereceğine inanıyorum. Geri dönüşüm projeleriyle de Şişecam'ın atılımlarını zirvede kalma çabasındaki güçlü adımlar olarak görüyorum.
* Ülkemizi inovasyonun merkezine ulaştırmak için kolları sıvadık. Tarihi nitelikte birçok adım attık. Sivil toplumu işin içine kattık. Sektör temsilcilerimizle toplantılar yaptık. Tıkanan yatırım ve üretim kanallarını açmak için çaba harcadık.
* Sanayi bölgelerimiz 2 milyon 200 bin emekçimizin ekmek kapısı oldu. Diğer firmalarımızı da ülkemizdeki yatırım faaliyetlerini değerlendirmeye davet ediyorum. Şişecam Türk ekonomisinin hangi zorluklardan geçerek bugüne geldiğinin en güzel örneğidir. Türkiye 2001'de baş gösteren ekonomik krizin etkilerini hala yaşıyor. Milyarlarca dolar milli servet batan bankalarda buharlaşmış esnaf ve sanayicimiz, tüccar ve çiftçimiz iflasın eşiğine gelmişti. 2002 Türkiyesi kişi başı milli gelirin 3600 doları ancak bulduğu fakir bir ülkeydi. Neredeyse tamamen dışa bağımlı bir Türkiyeydi. Terörün vesayetin baskıların kol gezdiği bir ülkeydi.
* 3 Kasım'da göreve geldiğimizde karşımızda böyle bir Türkiye vardı. Yatırımın üretimin merkezine ulaştırmak için kolları sıvadık. Türkiye ekonomisini prangalarından kurtarmak için tarihi nitelikte adım attık. Tıkanan yatırım ve üretim kanallarını açmak için çok büyük çaba harcadık. Rekabeti esas alan şeffaf ve öngörülebilir politikalarla ülkemizi kalkındırdık. Maruz kaldığımız saldırılara rağmen daha demokratik Türkiye'den hiçbir zaman vazgeçmedik.
* Yıllık ortalama büyüme oranını yüzde 1'in altından aldık. yüzde 5 seviyesine getirdik. 36 milyar dolardan devraldığımız ihracat rakamını 207 milyar doların üzerine çıkardık. Ülkemizi 17. sıradan 11. sıraya yükselttik. Tabanca mermisi dahi yapamazken bugün kendi füzesini OBÜS'ünü, İHA'sını yapan konuma geldik.
* Savunma sanayinde yüzde 80'leri varan dışa bağımlılığımızı tersine çevirdik. Enerjide toplam kurulu gücümüzü 32 bin megavattan 100 bin megavat sınırına getirdik. 22 endüstri bölgesi, 39 teknopark kurduk. Gaziantep'ten Yozgat'a kurulan OSB'ler üretime geçmek için sırada bekliyor. Son 19 yılda 82 bin 223 teşvik belgesini yatırımcıların ekonomimize olan güvenin işareti olarak görüyoruz.
